NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-KÜSUFİ’Ş-ŞEMSİ VE’L-KAMER

<< 732 >>

11- Küsuf Namazının Başka Bir Çeşidi

 

[-: 1869 :-] Cabir anlatıyor: Resulullah'ın (s.a.v.) oğlu vefat ettiğinde güneş tutulmuştu. insanlar "ibrahım'in ölümünden dolayı güneş tutuldu" dediler. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kalktı ve altı rükulu, dört secdeli bir namaz kıldırdı. Evvela tekbir getirdi, sonra kıraat yaptı ve uzunca bir sure okudu, sonra kıratta beklediği kadar rükuda kaldı. Sonra başını rüku'dan kaldırıp tekrar kıraat yaptı. Ancak bu kıraati öncekinden daha kısaydı. Sonra tekrar rükuya gitti, bu rükusu kıyamı kadardı. Sonra başını rüku'dan kaldırdı ve tekrar kıraat yaptı. Bu kıraat ikinci kıraat'tan biraz daha kısaydı. Daha sonra tekrar rükuya vardı. Yine kıyamında beklediği kadar rükuda kaldı. Ardından başını rüku'dan kaldırarak secde için eğildi ve iki kere secde yaptı. Ardından ikinci rekata kalktı ve secde etmeden evvel üç kez rüku yaptı. Bu rekatta da her rüku bir öncekinden daha uzundu. Ancak rükusu kıyamı kadardı. Sonra namazda geriledi, arkasındaki saflar da onunla beraber gerilediler. Sonra ilerledi, onunla birlikte cemaatte ilerledi. Nihayet, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) evvelki yerine durdu. Namazı bitirdiği zaman güneş de eski haline dönmüştü. Namaz'dan sonra Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) :

 

"Ey insanlar! Güneş ile Ay, ancak Yüce Allah'ın ayetlerinden iki ayettirler. Bunlar herhangi bir beşerin ölümünden dolayı tutulmazlar. Siz bu türden bir şey gördünüz mü, güneş açılıncaya kadar namaz kılın. Size vaad edilen hiç bir şey yoktur ki, ben onu şu namazımda görmüş olmayayım. And olsun ki bana cehennem getirildi. Bu, sıcaklığı bana dokunur korkusu ile gerisin geriye çekildiğimi gördüğünüz sırada oldu. Ta ki ben «Ey Rabbim! Ben de onların içerisindeyim» dedim. Orada çomaklı herifin ateş içinde bağırsaklannı sürüdüğünü gördüm. Vaktiyle hacıIarın paralarını çomağı ile çalardı. Malının çalındığını anlayan olursa «çomağıma takıldı» der, farkına varan olmazsa alıp götürürdü. Orada kedi sahibi kadını da gördüm. O kadın, vaktiyle kediyi bağlayarak aç tutmuştu. Yerin haşeratından yemesine de müsaade etmemiş, nihayet hayvan açlıktan ölmüştü. Sonra (bana) cenneti getirdiler. Bu, eski yerimde duruncaya kadar ilerlediğimi gördüğünüz sırada olmuştu. Yemin olsun ki siz göresiniz diye cennetin meyvelerinden koparmak için elimi uzattım. Sonradan bunu yapmaktan vazgeçtim" buyurdu.

 

Hadisi Tuhfe'den ziyade edilmiş arapça metni o nedenle yok.  -  Tuhfe: 2438.

 

Diğer tahric: Müslim 904/10; Ebu Davud 11 78.

 

 

نوع آخر من صلاة الكسوف

12- Küsuf (Tutulma) Namazının Diğer Bir Çeşidi

 

أخبرنا محمد بن سلمة عن بن وهب عن يونس عن بن شهاب قال أخبرني عروة بن الزبير عن عائشة قالت خسفت الشمس في حياة رسول الله صلى الله عليه وسلم فقام فكبر وصف الناس وراءه فاقترأ رسول الله صلى الله عليه وسلم قراءة طويلة ثم كبر فركع ركوعا طويلا ثم رفع رأسه فقال سمع الله لمن حمده ربنا ولك الحمد ثم قام فاقترأ قراءة طويلة هي أدنى من القراءة الأولى ثم كبر فركع ركوعا طويلا هو أدنى من الركوع الأول ثم قال سمع الله لمن حمده ربنا ولك الحمد ثم سجد ثم فعل في الركعة الأخرى مثل ذلك فاستكمل أربع ركعات وأربع سجدات وانجلت الشمس قبل أن ينصرف ثم قام فخطب الناس وأثنى على الله بما هو أهله ثم قال إن الشمس والقمر آيتان من آيات الله عز وجل لا يخسفان لموت أحد ولا حياته فإذا رأيتموهما فصلوا حتى يفرج عنكم وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم رأيت في مقامي هذا كل شيء وعدتم ثم لقد رأيتموني أريد أن آخذ قطفا من الجنة حين رأيتموني جعلت أتقدم ولقد رأيت جهنم يحطم بعضها بعضا حين رأيتموني تأخرت ورأيت فيها بن لحي وهو الذي سيب السوائب

 

[-: 1870 :-] Hz. Aişe anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hayatta iken güneş tutulmuştu. Hemen kalktı ve tekbir aldı. insanlar da arkasına saf tuttular. Uzunca bir sure okudu, sonra tekbir alıp uzunca bir rüku yaptı. Sonra başını rüku'dan kaldırıp "Semiallahu limen hamideh" "Rabbena leke'l-hamd" dedi ve bu ayakta duruşunda yine uzunca bir sure okudu. Fakat, bu okuduğu birinci okuduğundan daha kısaydı. Sonra tekbir alıp tekrar rükuya giderek rüku yaptı. Bu rükusu öncekinden daha kısaydı. Daha sonra "Semiallahu limen hamideh" "Rabbena lek'el-hamd" dedi ve secdeye vardı. ikinci rekatta da aynısını yaptı; böylelikle dört rüku ve dört secde yapmış oldu ..

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) namazı bitirmeden güneş açıldı. Sonra kalktı ve gereği şekilde Allah'a övgüde bulunduktan sonra insanlara hitaben:

 

"Güneş ve Ay, Allah'ın varlığı ve birliğini gösteren alametlerdendir. Hiçbir kimsenin hayatı ve vefatı için tutulmazlar. Onların tutulduklarını görünce ortalık açılmcaya kadar namaz kılmız" buyurdu. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle devam etti:

 

"Şu bulunduğum yerde size vaad edilen her şeyi gördüm. Benim ilerlediğimi gördüğünüz vakitte kendimi Cennetten bir salkım üzüm koparmak üzere iken görmüştüm. Benim gerisin geri gittiğimi gördüğünüzde Cehennemin birbirine çarpan ateş dalgalarını görmüştüm. Kabe'ye adanan develere binilmemesi ve yük yüklenmemesi adetini getiren İbn Luhey'i de gördüm."

 

Mücteba: 3/130 ; Tuhfe: 16692.

 

Diğer tahric: Buhari 1044, 1046, 1047, 1058, 1065, 1066, 1212, 3203, 4624; Müslim 901/1, 2, 3, 4, 5; Ebu Davud 1180, 1187, 1188, 1190, 1191; İbn Mace 1263; Tirmizi 561, 563; Ahmed b. Hanbel 24045; İbn Hibban 2841, 2842, 2845, 2846.

 

Hadis 1871, 1872, 1892, 1893, 1894, 1897 ve 1900 de gelecek.

506, 1861 ve 1862 numaralı hadislerde geçmişti.

 

 

أخبرنا إسحاق بن إبراهيم قال أنا الوليد بن مسلم عن الأوزاعي عن الزهري عن عروة عن عائشة قالت خسفت الشمس على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فنودي الصلاة جامعة واجتمع الناس فصلى بهم رسول الله صلى الله عليه وسلم أربع ركعات في ركعتين وأربع سجدات

 

[-: 1871 :-] Hz. Aişe anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında güneş tutulmuştu. "es-salatu camia (Haydin toplayıcı olan namaza)" diye çağrı yapıldı. Bunun üzerine insanlar toplandı. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) insanlara dört rükulu ve dört secdeli iki rekat namaz kıldırdı.

 

Mücteba: 3/132 ; Tuhfe: 16511.

 

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد عن مالك عن هشام بن عروة عن عروة عن عائشة قالت خسفت الشمس في عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فصلى رسول الله صلى الله عليه وسلم بالناس فقام فأطال القيام ثم ركع فأطال الركوع ثم قام فأطال القيام وهو دون القيام الأول ثم ركع فأطال الركوع وهو دون الركوع الأول ثم رفع فسجد ثم فعل في الركعة الأخرى مثل ذلك ثم انصرف وتقد تجلت الشمس فخطب الناس فحمد الله وأثنى عليه ثم قال إن الشمس والقمر آيتان من آيات الله لا ينخسفان لموت أحد ولا لحياته فإذا رأيتم ذلك فادعوا الله وكبروا وتصدقوا ثم قال يا أمة محمد ما من أحد أغير من الله أن يزني عبده أو تزني أمته يا أمة محمد والله لو تعلمون ما أعلم لضحكتم قليلا ولبكيتم كثيرا

 

[-: 1872 :-] Hz. Aişe anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında güneş tutulmuştu. Bunun üzerine Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) hemen namaza durdu. Namazda kıyamı uzattı ve sonra uzunca bir rüku yaptı. Sonra ayağa kalktı. Bu sefer ayakta birincisinden daha kısa durdu. Sonra tekrar rükuya gitti ve rükuyu uzunca yaptı. Bu rüku birincisinden daha kısaydı. Daha sonra başını kaldırıp secdeye gitti. Birinci rekatta yaptıklarını ikinci rekatta da. yaptı. Namazı bitirdiğinde güneş açılmıştı. Namazdan sonra insanlara hutbe verdi. Allah/a hamdü senada bulunduktan sonra: "Güneş ve Ay, Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren alametlerdendir. Hiçbir kimsenin hayatı ve vefatı için tutulmazlar. Onların tutulduklarını gördüğünüzde Allah'a dua edin, tekbir getirin ve sadaka verin" buyurdu. Daha sonra: "Açılıncaya kadar namaz kılınız" buyurdu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle devam etti:

 

"Ey Muhammed ümmeti! Kullarından erkek ve kadının zina etmesine Allah'tan daha çok kıskançlık gösteren hiç kimse yoktur. Ey Muhammed ümmeti! Allah'a yemin ederim ki eğer benim bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız."

 

Hadisin tahrici 1870 de geçti.  -  Mücteba: 3/132 ; Tuhfe: 17148.

 

 

أخبرنا محمد بن سلمة عن بن وهب عن عمرو بن الحارث عن يحيى بن سعيد أن عمرة حدثته أن عائشة حدثتها أن يهودية أتتها فقال أجارك الله من عذاب القبر فقالت عائشة يا رسول الله إن الناس ليعذبون في القبور قال رسول الله صلى الله عليه وسلم عائذا بالله قالت عائشة إن النبي صلى الله عليه وسلم خرج مخرجا فخسفت الشمس فخرجنا إلى الحجرة فاجتمع إلينا النساء وأقبل إلينا رسول الله صلى الله عليه وسلم ضحوة فقام قياما طويلا ثم ركع ركوعا طويلا ثم رفع رأسه فقام دون القيام الأول ثم ركع دون ركوعه ثم سجد ثم قام الثانية فصنع مثل ذلك إلا أن ركوعه وقيامه دون الركعة الأولى ثم سجد وتجلت الشمس فلما انصرف قعد على المنبر فقال فيما يقول إن الناس يفتنون في قبورهم كفتنة الدجال قالت عائشة وكنا نسمعه بعد ذلك من عذاب القبر

 

[-: 1873 :-] Amra bildiriyor: Hz. Aişe'nin yanına Yahudi bir kadın geldi ve "Allah seni kabir azabıridan korusun" diye dua etti. Hz. Aişe: "Ya Resulalıah! insanlara kabirlerde azab edilir mi?" diye sorunca Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Allah'a sığınırım" buyurdu. Hz. Aişe devamla şöyle anlattı: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün dışarı çıkmıştı. O esnada güneş tutuldu. Biz de odaya çıktık. Kadınlar bizde toplandılar. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kuşluk vakti bize doğru geldi. Uzun süre kıyam yaptıktan sonra yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra başını rükudan kaldırdı ve önceki kıyamından daha kısa olarak yine kıyamda durdu. Sonra tekrar rükuya vardı ki bu öncekinden daha kısa idi. Sonra secdeye vardı. Sonra ikinci rekata kalktı; birinci rekatta yaptıklarının aynısını yaptı. Fakat, ikinci rekatın kıyam ve rükuları birinci rekattakinden daha kısa idi. Sonra güneşin açılmaya başladığı bir sırada secdeye vardı. Namaz bitince minbere çıktı; söyledikleri arasında şunlar da vardı:

 

"İnsanlar Deccal fitnesi gibi kabirlerinde de imtihana çekilirler.''

 

Hz. Aişe der ki: "Bu olaydan sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in kabir azabından Allah'a sığındığını duyardık.''

 

Hadis 1874, 1875 ve 1899 da gelecek. Hadis 507 de geçmişti.  -  Mücteba: 3/133,151 ; Tuhfe: 17936.

 

Diğer tahric: Buhari 1049, 1050, 1055, 1056; Müslim 903; Ahmed b. Hanbel 24268; İbn Hibban 2840.