KİTABU’L-KÜSUFİ’Ş-ŞEMSİ VE’L-KAMER
11- Küsuf Namazının
Başka Bir Çeşidi
[-: 1869 :-] Cabir anlatıyor:
Resulullah'ın (s.a.v.) oğlu vefat ettiğinde güneş tutulmuştu. insanlar "ibrahım'in ölümünden dolayı güneş
tutuldu" dediler. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
kalktı ve altı rükulu, dört secdeli bir namaz
kıldırdı. Evvela tekbir getirdi, sonra kıraat yaptı ve uzunca bir sure okudu,
sonra kıratta beklediği kadar rükuda kaldı. Sonra
başını rüku'dan kaldırıp tekrar kıraat yaptı. Ancak bu
kıraati öncekinden daha kısaydı. Sonra tekrar rükuya gitti, bu rükusu kıyamı kadardı. Sonra başını rüku'dan
kaldırdı ve tekrar kıraat yaptı. Bu kıraat ikinci kıraat'tan biraz daha
kısaydı. Daha sonra tekrar rükuya vardı. Yine kıyamında beklediği kadar rükuda kaldı. Ardından başını rüku'dan
kaldırarak secde için eğildi ve iki kere secde yaptı. Ardından ikinci rekata kalktı ve secde etmeden evvel üç kez rüku yaptı. Bu rekatta da her rüku bir öncekinden daha uzundu. Ancak rükusu kıyamı kadardı. Sonra namazda geriledi, arkasındaki
saflar da onunla beraber gerilediler. Sonra ilerledi, onunla birlikte cemaatte
ilerledi. Nihayet, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) evvelki yerine durdu.
Namazı bitirdiği zaman güneş de eski haline dönmüştü. Namaz'dan sonra Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem) :
"Ey insanlar! Güneş
ile Ay, ancak Yüce Allah'ın ayetlerinden iki ayettirler. Bunlar herhangi bir
beşerin ölümünden dolayı tutulmazlar. Siz bu türden bir şey gördünüz mü, güneş
açılıncaya kadar namaz kılın. Size vaad edilen hiç bir şey yoktur ki, ben onu
şu namazımda görmüş olmayayım. And olsun ki bana cehennem getirildi. Bu,
sıcaklığı bana dokunur korkusu ile gerisin geriye çekildiğimi gördüğünüz sırada
oldu. Ta ki ben «Ey Rabbim! Ben de onların
içerisindeyim» dedim. Orada çomaklı herifin ateş
içinde bağırsaklannı sürüdüğünü gördüm. Vaktiyle hacıIarın paralarını çomağı
ile çalardı. Malının çalındığını anlayan olursa «çomağıma takıldı» der, farkına
varan olmazsa alıp götürürdü. Orada kedi sahibi kadını da gördüm. O kadın,
vaktiyle kediyi bağlayarak aç tutmuştu. Yerin haşeratından yemesine de müsaade
etmemiş, nihayet hayvan açlıktan ölmüştü. Sonra (bana) cenneti getirdiler. Bu,
eski yerimde duruncaya kadar ilerlediğimi gördüğünüz sırada olmuştu. Yemin
olsun ki siz göresiniz diye cennetin meyvelerinden koparmak için elimi uzattım.
Sonradan bunu yapmaktan vazgeçtim" buyurdu.
Hadisi Tuhfe'den
ziyade edilmiş arapça metni o nedenle yok.
- Tuhfe:
2438.
Diğer tahric: Müslim
904/10; Ebu Davud 11 78.
نوع
آخر من صلاة
الكسوف
12- Küsuf (Tutulma)
Namazının Diğer Bir Çeşidi
أخبرنا محمد
بن سلمة عن بن
وهب عن يونس
عن بن شهاب
قال أخبرني
عروة بن
الزبير عن
عائشة قالت خسفت
الشمس في حياة
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
فقام فكبر وصف
الناس وراءه
فاقترأ رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قراءة
طويلة ثم كبر
فركع ركوعا
طويلا ثم رفع
رأسه فقال سمع
الله لمن حمده
ربنا ولك
الحمد ثم قام
فاقترأ قراءة
طويلة هي أدنى
من القراءة
الأولى ثم كبر
فركع ركوعا
طويلا هو أدنى
من الركوع
الأول ثم قال
سمع الله لمن
حمده ربنا ولك
الحمد ثم سجد
ثم فعل في
الركعة
الأخرى مثل
ذلك فاستكمل
أربع ركعات
وأربع سجدات
وانجلت الشمس
قبل أن ينصرف
ثم قام فخطب
الناس وأثنى
على الله بما
هو أهله ثم
قال إن الشمس
والقمر آيتان
من آيات الله
عز وجل لا
يخسفان لموت
أحد ولا حياته
فإذا
رأيتموهما
فصلوا حتى
يفرج عنكم
وقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
رأيت في مقامي
هذا كل شيء
وعدتم ثم لقد
رأيتموني
أريد أن آخذ
قطفا من الجنة
حين رأيتموني
جعلت أتقدم
ولقد رأيت
جهنم يحطم
بعضها بعضا
حين رأيتموني
تأخرت ورأيت
فيها بن لحي
وهو الذي سيب
السوائب
[-: 1870 :-] Hz. Aişe anlatıyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hayatta iken güneş tutulmuştu. Hemen
kalktı ve tekbir aldı. insanlar da arkasına saf
tuttular. Uzunca bir sure okudu, sonra tekbir alıp uzunca bir rüku yaptı. Sonra başını rüku'dan kaldırıp
"Semiallahu limen hamideh" "Rabbena leke'l-hamd" dedi ve bu
ayakta duruşunda yine uzunca bir sure okudu. Fakat, bu
okuduğu birinci okuduğundan daha kısaydı. Sonra tekbir alıp tekrar rükuya
giderek rüku yaptı. Bu rükusu
öncekinden daha kısaydı. Daha sonra "Semiallahu limen hamideh"
"Rabbena lek'el-hamd" dedi ve secdeye vardı. ikinci rekatta da
aynısını yaptı; böylelikle dört rüku ve dört secde yapmış oldu ..
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) namazı bitirmeden güneş açıldı. Sonra kalktı ve gereği
şekilde Allah'a övgüde bulunduktan sonra insanlara hitaben:
"Güneş ve Ay,
Allah'ın varlığı ve birliğini gösteren alametlerdendir. Hiçbir kimsenin hayatı
ve vefatı için tutulmazlar. Onların tutulduklarını görünce ortalık açılmcaya
kadar namaz kılmız" buyurdu. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)
şöyle devam etti:
"Şu bulunduğum
yerde size vaad edilen her şeyi gördüm. Benim ilerlediğimi gördüğünüz vakitte
kendimi Cennetten bir salkım üzüm koparmak üzere iken görmüştüm. Benim gerisin
geri gittiğimi gördüğünüzde Cehennemin birbirine çarpan ateş dalgalarını
görmüştüm. Kabe'ye adanan develere binilmemesi ve yük
yüklenmemesi adetini getiren İbn Luhey'i de gördüm."
Mücteba: 3/130 ; Tuhfe: 16692.
Diğer tahric: Buhari
1044, 1046, 1047, 1058, 1065, 1066, 1212, 3203, 4624; Müslim 901/1, 2, 3, 4, 5;
Ebu Davud 1180, 1187, 1188, 1190, 1191; İbn Mace 1263; Tirmizi 561, 563; Ahmed
b. Hanbel 24045; İbn Hibban 2841, 2842, 2845, 2846.
Hadis 1871, 1872,
1892, 1893, 1894, 1897 ve 1900 de gelecek.
506, 1861 ve 1862
numaralı hadislerde geçmişti.
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
أنا الوليد بن
مسلم عن
الأوزاعي عن
الزهري عن
عروة عن عائشة
قالت خسفت
الشمس على عهد
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فنودي
الصلاة جامعة
واجتمع الناس
فصلى بهم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أربع
ركعات في
ركعتين وأربع
سجدات
[-: 1871 :-] Hz. Aişe anlatıyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında güneş tutulmuştu.
"es-salatu camia (Haydin toplayıcı olan namaza)" diye çağrı yapıldı.
Bunun üzerine insanlar toplandı. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)
insanlara dört rükulu ve dört secdeli iki rekat namaz
kıldırdı.
Mücteba: 3/132 ; Tuhfe: 16511.
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
عن مالك عن
هشام بن عروة
عن عروة عن
عائشة قالت
خسفت الشمس في
عهد رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فصلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بالناس
فقام فأطال
القيام ثم ركع
فأطال الركوع
ثم قام فأطال
القيام وهو دون
القيام الأول
ثم ركع فأطال
الركوع وهو
دون الركوع
الأول ثم رفع
فسجد ثم فعل
في الركعة الأخرى
مثل ذلك ثم
انصرف وتقد
تجلت الشمس
فخطب الناس
فحمد الله
وأثنى عليه ثم
قال إن الشمس
والقمر آيتان
من آيات الله
لا ينخسفان
لموت أحد ولا
لحياته فإذا
رأيتم ذلك
فادعوا الله وكبروا
وتصدقوا ثم
قال يا أمة
محمد ما من
أحد أغير من
الله أن يزني
عبده أو تزني
أمته يا أمة
محمد والله لو
تعلمون ما
أعلم لضحكتم
قليلا ولبكيتم
كثيرا
[-: 1872 :-] Hz. Aişe anlatıyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında güneş tutulmuştu. Bunun
üzerine Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) hemen namaza durdu. Namazda
kıyamı uzattı ve sonra uzunca bir rüku yaptı. Sonra
ayağa kalktı. Bu sefer ayakta birincisinden daha kısa durdu. Sonra tekrar
rükuya gitti ve rükuyu uzunca yaptı. Bu rüku
birincisinden daha kısaydı. Daha sonra başını kaldırıp secdeye gitti. Birinci rekatta yaptıklarını ikinci rekatta da. yaptı.
Namazı bitirdiğinde güneş açılmıştı. Namazdan sonra insanlara hutbe verdi.
Allah/a hamdü senada bulunduktan sonra: "Güneş ve Ay, Allah'ın varlığını
ve birliğini gösteren alametlerdendir. Hiçbir kimsenin hayatı ve vefatı için
tutulmazlar. Onların tutulduklarını gördüğünüzde Allah'a dua edin, tekbir getirin
ve sadaka verin" buyurdu. Daha sonra: "Açılıncaya kadar namaz
kılınız" buyurdu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle devam
etti:
"Ey Muhammed
ümmeti! Kullarından erkek ve kadının zina etmesine Allah'tan daha çok
kıskançlık gösteren hiç kimse yoktur. Ey Muhammed ümmeti! Allah'a yemin ederim
ki eğer benim bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız."
Hadisin tahrici 1870
de geçti. - Mücteba: 3/132 ; Tuhfe:
17148.
أخبرنا محمد
بن سلمة عن بن
وهب عن عمرو
بن الحارث عن
يحيى بن سعيد
أن عمرة حدثته
أن عائشة
حدثتها أن
يهودية أتتها
فقال أجارك
الله من عذاب
القبر فقالت
عائشة يا رسول
الله إن الناس
ليعذبون في
القبور قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عائذا
بالله قالت
عائشة إن
النبي صلى
الله عليه
وسلم خرج
مخرجا فخسفت
الشمس فخرجنا
إلى الحجرة
فاجتمع إلينا
النساء وأقبل
إلينا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ضحوة فقام
قياما طويلا
ثم ركع ركوعا
طويلا ثم رفع
رأسه فقام دون
القيام الأول
ثم ركع دون
ركوعه ثم سجد
ثم قام
الثانية فصنع
مثل ذلك إلا
أن ركوعه
وقيامه دون
الركعة
الأولى ثم سجد
وتجلت الشمس
فلما انصرف
قعد على المنبر
فقال فيما
يقول إن الناس
يفتنون في
قبورهم كفتنة
الدجال قالت
عائشة وكنا
نسمعه بعد ذلك
من عذاب القبر
[-: 1873 :-] Amra bildiriyor: Hz.
Aişe'nin yanına Yahudi bir kadın geldi ve "Allah seni kabir azabıridan
korusun" diye dua etti. Hz. Aişe: "Ya Resulalıah! insanlara
kabirlerde azab edilir mi?" diye sorunca Allah Resulü (sallallahu aleyhi
ve sellem):
"Allah'a
sığınırım" buyurdu. Hz. Aişe devamla şöyle anlattı: Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem) bir gün dışarı çıkmıştı. O esnada güneş tutuldu. Biz de odaya
çıktık. Kadınlar bizde toplandılar. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
kuşluk vakti bize doğru geldi. Uzun süre kıyam yaptıktan sonra yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra başını rükudan
kaldırdı ve önceki kıyamından daha kısa olarak yine kıyamda durdu. Sonra tekrar
rükuya vardı ki bu öncekinden daha kısa idi. Sonra secdeye vardı. Sonra ikinci rekata kalktı; birinci rekatta yaptıklarının aynısını yaptı.
Fakat, ikinci rekatın kıyam ve rükuları birinci
rekattakinden daha kısa idi. Sonra güneşin açılmaya başladığı bir sırada
secdeye vardı. Namaz bitince minbere çıktı; söyledikleri arasında şunlar da
vardı:
"İnsanlar Deccal
fitnesi gibi kabirlerinde de imtihana çekilirler.''
Hz. Aişe der ki:
"Bu olaydan sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in kabir
azabından Allah'a sığındığını duyardık.''
Hadis 1874, 1875 ve
1899 da gelecek. Hadis 507 de geçmişti.
- Mücteba: 3/133,151 ; Tuhfe: 17936.
Diğer tahric: Buhari
1049, 1050, 1055, 1056; Müslim 903; Ahmed b. Hanbel 24268; İbn Hibban 2840.